Gülşen’den Kıyafeti Üzerinden Hedef Alınan İlk Açıklama

Türkücü İzzet Yıldızhan’ın şarkıcı Gülşen’i hedef almasının ardından başlayan tartışmalara Gülşen sonunda sessizliğini bozarak sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Daha önce konu hakkında kimseye konuşmayacağını belirten Gülşen, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda kadınlara ve erkeklere uygulanan toplumsal baskıyı eleştirdi. “Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aitim” diyen Gülşen, yaşam tercihlerinin başkaları tarafından belirlenemeyeceğini vurguladı.

Gülşen, “Kadınlara ‘anne olma, evlat olma, eş olma’, Erkeklere ‘erkek olma, hükmetme zorunluluğunda olma, aksi taktirde eksik olacağı’ üzerinden uygulanan tüm tahakkümün nasıl bir cehennem olduğunu ve bu tahakkümün en sonunda erk’lik taşımayanın ya da onun yasalarına uymayanın yaşamdan silinmesini meşrulaştırmaya hizmet etmekte olduğunu ne olur görelim artık hep birlikte. Bir insanın yaşam hakkı, yaşam tercihleri bir başkası tarafından belirlenemez. Bir cins ya da insan bir diğerinden üstün olamaz.” şeklinde açıklama yaptı. Kendisini sadece bir anne-babanın kızı, bir erkeğin eşi ve bir yavrunun annesi olarak tanımlamayan Gülşen, aklı ve düşünme yeteneğine sahip, özgür iradeye sahip bir insan olduğunu belirtti.

Gülşen’in bu açıklamaları, Türkücü İzzet Yıldızhan’ın Hadise ve Hande Yener gibi şarkıcıları eleştirmesine yönelik tepkilere karşılık olarak geldi. Yıldızhan’ın giyim tarzları hakkında yaptığı eleştiriler çeşitli kesimlerden tepki almış, Gülşen de bu konuda sessiz kalmayarak kendi düşüncelerini paylaşmış oldu.

Gülşen’in açıklamaları, toplumsal cinsiyet rollerine yönelik yapılan eleştirilere ve kadın hakları mücadelesine dikkat çekiyor. Kadınların sadece belirli sıfatlarla tanımlanamayacağını ve yaşam tercihlerinin başkaları tarafından belirlenemeyeceğini vurgulayan Gülşen, kendi kimliğine ve özgürlüğüne sahip çıkarak önemli bir mesaj vermiş oldu.

Gülşen’in bu açıklamaları, sanat dünyasında ve genel olarak toplumda toplumsal cinsiyet eşitliği ve bireyin özgürlüğü konularında daha geniş bir tartışmanın başlamasına vesile olabilir. Gülşen’in cesur duruşu, kadın hakları mücadelesinde ve cinsiyet eşitliği konusundaki çabaların önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.