İki ay önce evi işaretlenmişti; Ermeni kadın Samatya'da saldırıya uğradı - T24

Samatya’da Evi İşaretlenen Ermeni Kadına Saldırı Başlığı – T24

İstanbul’un Samatya semtinde, bir Ermeni kadın maskeli kişilerin saldırısına maruz kaldı. Saldırganlar kadını bıçaklayarak yaraladı ve olay yerinden kaçarak “Bu başlangıç” dediler. Agos gazetesinde yer alan habere göre, saldırı 31 Mayıs Cuma günü sabah saatlerinde gerçekleşti. Ermenistanlı Arpine T., eşi evden çıktıktan kısa bir süre sonra kapı zili çaldı ve saldırganlar kapıyı açan kadını bıçakladılar. Maskeli saldırganlar kaçarken “Bu başlangıç” diyerek tehdit ettiler. Arpine T.’nin çığlık atması üzerine komşuları yardıma koştu ve kadın İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Şans eseri kadının hayati tehlikesi bulunmuyor. İncelenen bilgilere göre, çiftin evi daha önce işaretlenmiş. Türkiye Ermeni Patrikliği’nden Başrahip Zakeos Ohanyan, evin duvarlarına nefret içerikli yazılar ve haç işaretlerinin yapıştırıldığını belirtti. Ohanyan ayrıca olayla ilgili polisin soruşturma başlattığını açıkladı.

Bu tür saldırılar etnik ve dini ayrımcılığın bir sonucu olarak görülmekte ve toplumda endişe yaratmaktadır. Türkiye’de yaşayan farklı etnik ve dini grupların barış içinde bir arada yaşaması için bu tür olaylara karşı sıfır tolerans politikası uygulanmalıdır. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde sorumluların adalete teslim edilmesi gerekmektedir. Benzer saldırıların önlenmesi için güvenlik önlemlerinin artırılması ve toplumsal farkındalığın oluşturulması büyük önem taşımaktadır.

Saldırıya uğrayan kadının bir an önce sağlığına kavuşması ve yaşadığı travmanın en az zararla atlatılması için gerekli tıbbi ve psikolojik destek sağlanmalıdır. Aynı zamanda bu tür olayların tekrarlanmaması için toplumda hoşgörü ve dayanışma kültürü yaygınlaştırılmalıdır. Herkesin huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir ortamın sağlanması için toplumun her kesimi sorumluluk almalı ve bu tür ayrımcı ve şiddet içeren davranışlara karşı mücadele etmelidir.

Olayın aydınlatılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için yetkililerin etkili bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. Toplumda ayrımcılık ve şiddetin her türlüsüne karşı kararlı bir duruş sergilenmeli ve barış, adalet ve hoşgörü temelinde bir toplumun oluşturulması için çaba gösterilmelidir. Türkiye’nin farklı etnik ve dini gruplarının bir arada barış içinde yaşaması ve toplumsal huzurun sağlanması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir.