Seiko Haşimoto: Tokyo Olimpiyat Komitesi'nin yeni başkanı Japonya'da neden tartışılıyor? - BBC.com

Seiko Haşimoto: Tokyo Olimpiyat Komitesi’nin yeni başkanı Japonya’da neden tartışılıyor?

Japonya’da Tokyo Olimpiyatları Organizasyon Komitesi’nin başkanlığına atanan Seiko Hashimoto, eski başkanı Yo-shiro Mori’nin cinsiyet ayrımcılığının ardından görevden alınması ile gündeme geldi. Hashimoto, Olimpiyatlar ve Cinsiyet Eşitliği Bakanı görevine getirildi ve bu değişim bazı kadın hakları savunucuları tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak, Hashimoto’nun eski bir olimpik sporcu olmasına rağmen Mori’nin siyasi geçmişinden gelmesi, bazı kesimler tarafından sembolik bir değişim olarak nitelendiriliyor.

83 yaşındaki eski başkan Mori’nin kadınlar hakkında sarf ettiği rencide edici sözler nedeniyle istifasının ardından, Mori’nin yerine geçmesi öngörülen 80’li yaşlardaki erkek adayın son dakikada geri çekilmesi, Japonya hükümetinin olayın Tokyo Olimpiyatları’na olumsuz yansımasından endişe duyduğunu gösteriyor. Hashimoto’nun atanmasının ardından yaptığı açıklamada, önceliğinin COVID-19 salgınına karşı alınacak önlemlerle Tokyo Olimpiyatları’nı güvenli ve emniyetli hale getirmek olduğunu belirtti.

Geçmişte sporcu olarak faaliyet gösteren Hashimoto, daha sonra siyasete atılarak yükselen bir kariyere sahip oldu. Ancak, eski başkan Mori’nin siyasi kanadında yer alması, bazı kesimlerde endişe yaratıyor. Kadın-erkek eşitsizliğine karşı mücadele eden kadın hakları savunucuları, Hashimoto’nun Mori’nin kuklası olarak nitelendirilmesine tepki gösteriyor. Hashimoto’nun, eski kuşak politikacıların hâkim olduğu Japonya’da kadın hakları alanında yaptığı çalışmalar takdir edilse de, bu değişimin kadın-erkek eşitliğini sağlama noktasında yetersiz olabileceği düşünülüyor.

Hashimoto’nun ataması, Tokyo Olimpiyatları’na sadece beş ay kala gerçekleşen tarihi bir olay olup, Japon hükümeti ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin güvenini kazanmış görünüyor. Ancak, Hashimoto’nun eski olimpik kariyeri ve politik geçmişi arasındaki dengeyi sağlaması ve kadın hakları konusundaki ciddiyetini sürdürmesi bekleniyor. Japonya’nın erkek egemen siyaset anlayışına karşı çıkanlar, Hashimoto’nun atamasının sembolik olmadan gerçek bir değişim getirip getirmeyeceğini merakla bekliyor.