Ünlü şarkıcı Sezen Aksu, 2017 yılında müzisyen Yaşar Gaga ile birlikte çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı şarkısındaki Adem ve Havva’ya yönelik sözleri nedeniyle “dini değerlere hakaret ve tahrik veya aşağılama” suçundan suç duyurusunda bulunuldu. Ankara’da bir grup tarafından yapılan bu suç duyurusunda Avukat Mikail Yılmaz da yer aldı. Suç duyurusunda Aksu’nun şarkısındaki “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” sözleri gerekçe olarak gösterildi. Aksu’nun dini kişilikleri aşağılama amacı güttüğü iddia edildi ve kamuoyunda infiale yol açabilecek tarzda ifadeler kullandığı belirtildi.
Avukat Yılmaz, adliye önünde yaptığı açıklamada Aksu’nun şarkısındaki ifadelerin inançlı insanlarda haklı bir öfkeye sebep olduğunu ve dini kişilikleri itibarsızlaştırmayı hedeflediğini söyledi. Yılmaz, şarkının içeriğinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini iddia etti ve internet üzerindeki yayınların çıkarılması ve erişimin engellenmesi talebinde bulundu. Ayrıca suçtan elde edilen gelir olduğu için kazancın müsaderesinin talep edildiğini belirtti. Sezen Aksu’nun bu 2017 tarihli şarkısı, sanatçının yeni yıl mesajıyla birlikte YouTube kanalında tekrar paylaşmasıyla tekrar gündeme geldi.
Sezen Aksu’nun video klibi paylaşımından sonra şarkı, muhafazakar medya ve çevrelerde eleştirilere yol açtı ancak birçok sanatçı da Aksu’ya destek verdi. Aksu, yeni yıl mesajında toplumsal barış ve adalet için dileklerini paylaşarak, insanların daha iyi birer birey olabilmesi ve dayanışma ruhunu hatırlamaları gerektiğini belirtti. Sezen Aksu’nun şarkısındaki ifadelerin tartışmalar yaratmasıyla birlikte dini değerlere gösterilen hassasiyet ve ifade özgürlüğü arasındaki ince çizgi bir kez daha ön plana çıktı.
Yaşanan bu olayla birlikte müzik dünyasının önemli isimlerinden Sezen Aksu’nun sanatının sınırlarını zorlaması ve gündem yaratması dikkat çekiyor. Dini değerlere saygı göstermek ve ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi korumak her zaman önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tartışmaların seyri ve sonrasında alınacak kararlar, sanatın toplumsal etkileri ve sınırlarının ne olduğu konusunda da önemli ipuçları sunabilir.
